16 Aralık 2018 Pazar

TEMEL HAREKET BECERİLERİ

Temel hareket becerileri insan hayatında, işlerinde ve gelecekte de kullanabilecekleri niteliklerdir. Bu temel hareket becerileri "lokomotor beceriler, non lokomotor beceriler, manipülatif beceriler ve dengedir."
Lokomotor Beceriler:
Vücudun zemindeki belirli bir noktadan bir başka yere doğru hareketidir. Büyük kas becerileri denge/kararlılık becerileri ile birlikte gelişir. Lokomotor becerilerin etkili formallarına geçmeden önce, denge becerilerinin temel yönleri üzerinde ustalaşmak gerekir. Lokomotor beceriler;
-Yürüme

-Koşma

-Atlama


 - Sıçrama
 - Sekme


-Tırmanma


-Kayma


Non-Lokomotor Beceriler:
Bireyin, bulunduğu zemin üzerinde dengesini yerçekimine karşı koruma yeteneğidir. Denge/kararlılık, insan hareketinin temel formudur. Bütün etkili hareketlerin temelidir.Non-Lokomotif Beceriler:

-Eğilmek

-Bükülmek

 -Sallanmak

-Dönmek


-Vücut Şekilleri


Manipülatif Beceriler:
Bireyin, herhangi bir nesne ile ilişkisini geliştiren hareketlerdir. El ve ayakların kullanılması ile nesnelerden kuvvet alma ve nesnelere kuvvet uygulama ile ilgilidir. Bir şeyi el veya ayak ile yapmak bir kişinin öğrenebileceği en iyi harekettir.Manipülatif hareket becerileri ile küçük kas becerileri gelişir. Manipülatif hareket beceeileri:
-Atma

-Tutma
 - Fırlatma

 - Vurma

-Tekmeleme


-Sürme (Dripling)

 - Denge

Denge:

Ağırlık merkezinin yerçekimine karşı kontril altında tutulmasıdır. Denge çalışmalarının amacı, vücudu daha fazla zorlamaya yönelik çalışmalar içerir.Vücudumuzu daha önce yapmadığı hareketlere zorlamak, bu hareketleri yapabilmeye çalışmak ve değişik materyaller taşımayı içerir.
-Statik Denge:
Sabit bir noktada dengeyi sağlayabilme "Statik Denge" olarak tanımlanır. Tek ayak üzerinde durma,amuda kalkma statik dengeye örnek verilebilir.
-Dinamik Denge:
Hareket halinde dengeyi koruyabilme yeteneği olarak adlandırılabilir.Denge üzerinde yürüyebilme,sıçrama ve sağa-sola dönüşler,yuvarlanmalar,takla dinamik dengeye örnek olarak verilebilir.

SPOR VE OYUN

Oyun

24.6. KOŞU OYUNLARI


24.6.1. Kovalama Oyunu:
Oyunun başında çocukların “ebe” dedikleri bir oyuncu, kovalayıcı olarak seçilir. Ebe,
kendisinden kaçan diğer oyunculardan birini yakalamaya çalışır. Yakalanan oyuncu ebe olur.
24.6.2. Çömelerek Kovalama:
Kaçmakta olan bir oyuncu çömelme durumuna geçerse yakalanmaktan kurtulur. Bu oyun için oyun sahası daraltılır veya oyuncu sayısı artırılır.
24.6.3. Yardımlaşarak Yakalama Oyunu:
Yakalanmakta olan bir oyuncu başka bir oyuncuyu yardımına çağırır. Her¬hangi bir oyuncu gelip, onun elinden tutacak olursa eşler yakalanmaktan kurtu¬lurlar. Yakalanma tehlikesi geçince eşler ayrılıp tekrar oyundaki yerlerini alırlar.
24.6.4. Eşli Yakalama:
Ebe olan oyuncu, yakaladığı ilk oyuncu ile elele tutuşur ve eşiyle birlikte bu vaziyette üçüncü, dördüncü oyuncuyu yakalamaya çalışırlar. Her yakaladık¬ları oyuncu ile elele tutuşurlar. Ancak, dört yakalanan oyuncu bir arada oldukla¬rında, eşler ikişer olarak ayrılırlar ve bu şekilde kovalama oyunu sona birkaç oyuncu kalana dek sürdürülür.
24.6.5. Gölge Yakalama Oyunu:
Eşlerden biri diğerinin gölgesini yakalar, daha doğrusu ebe olan oyuncu eşinin gölgesine basmaya çalışır ve bu şekilde eşini yakalamış olur. Bu oyun açık ve güneşli havada bahçede oynanır.
24.6. 6. İpe Basma Oyunu:
Oyunculardan biri yerde bir ucu serbest olan ipi dalgalandım ve şekilde görüldüğü gibi geri koşar. Oyuncular ise ipin üstüne basmaya çalışırlar. İpe basan oyuncu ip çevirme görevini yürütür.
24.6.7. Asya-Avrupa Oyunu:
Sahaya, birbirinden 20 m.kadar uzaklıkta iki çizgi çizilir. çizgilerden birinin gerisi Asya, diğerinin gerisi ise Avrupadır. Tüm oyuncular bir çizgi üzerin¬de dururlar, burası Asya’ dır. İki çizgi arasındaki ebe olan ve deniz aslanı adı ve¬rilen bir oyuncu “Avrupa” diye bağırır. Tüm öğrenciler karşı sahile yani Avrupa çizgisine yakalanmamaya çalışarak koşarlar. Bu arada yakalanan ilk 2 oyuncu ebenin yakalama görevine yardımcı olur. Tüm oyuncular Avrupa’ya geçince bu defa Asya diye bağırılır ve yakalanmayan oyuncular Asya’ya koşarlar. Oyun bir oyuncu kalana kadar devam eder. Kalan oyuncu deniz aslanıdır.
24.6.8. Kedi-Fare Oyunu:
Bu oyunda oyuncular, el uçlarının birbirlerine dokunmasıyla blok kurarlar.
Bu şekilde oluşturulmuş koridor içinde kedi olan bir oyuncu, fare olan diğer oyuncuyu kovalar. Yöneticinin vereceği düdük komutu ile el ele tutuşmuş oyuncular.45 derecelik dönüş yapar ve tekrar elele tutuşarak yeni bir koridor oluştururlar. Sık sık düdük sesiyle yeni pozisyonlar yaratılır. Ayrıca, tehlikeye giren farenin “imdat” diye bağırmasıyla oyuncular dönüş yaparlar. Oyunda ka¬çan farelerin sayısı artırılır, böylece oyunda değişiklik yapılır.
24.6.9. Yer Değiştirme Oyunu:
Eşit sayıda ve denk kuvvette oyuncular, oyun yerinin durumuna göre 30-40 m. uzaklıkta önceden belirtilen çizgi üzerinde karşılıklı yerleşirler.
Yöneticinin verdiği komutla oyuncular bir hattan diğerine koşarak yer de¬ğiştirirler. Hedefe önce ulaşan ve ilk durumuna gelen takım birincidir. Oyun ta¬kımlara puan verilerek değerlendirilir. Oyun yalnız ayakta değil, değişik vazi¬yette başlatılarak dikkat, refleks, sürat ve beceri arttıracak tarzda da uygulana-bilir.
* Çömelme vaziyetinde,
* Düz veya sırt koşu yönüne dönük oturuş vaziyette,
* Yüz üstü veya sırt üstü yatış vaziyetinde başlanır. Ayrıca değişik koşu türleri ile de oyun amaca yönelik oynatılır,
* Tek ayak üzerinde sıçrayarak,
* Çift ayak sıçrayarak,
* Eller ve ayaklarla dört ayak vaziyetinde koşarak
24.6.10. Dairede Kedi-Fare Oyunu:
Oyuncular elele tutuşarak büyükçe bir daire oluştururlar. Dairenin iki tarafı kapı olarak açık bırakılır. Fare olan oyuncu bu dairenin içindedir. Dışarıda kedi olan oyuncunun görevi fareyi yakalamaktır. Kedi dairede içten dışa yahut dıştan içe geçebilmek için bu iki kapıyı kullanır. Fare ise buna karşın oyuncuların tu¬tulmuş ellerinin altından gereğinde daireyi terkedebilir. Bu oyunda kedi ve fare¬nin sık sık değiştirilmesi gerekir. Kedinin fareyi yakalaması sonucu değişim kendiliğinden olur.
24.6.11. Tilki Avı Oyunu:
Oyuncular sayılarına göre dört-beş oyuncudan oluşan küçük daireler mey¬dana getirirler. Bu daireler salonda veya bahçede dağılır. Her daire oyuncuları elele tutuşarak içinde bir tilki barındıracak tarzda oluştururlar. Bütün tilkiler yu¬valarında gizlenir. Ancak bir tanesinin yuvası yoktur ve aralarda koşuşur. Bunu ise bir avcı kovalar.
Kovalanan tilki herhangi bir yuvaya sığındığında, diğer tilkinin derhal yu¬vayı terketmesi ve avcıdan kaçması gerekir. Tilkinin yakalanması ile görevler değişildiği gibi ayrıca yönetici tarafından da sık sık yuva oluşturan oyuncularla tilki ve avcı olan oyuncular değiştirilir (tek veya çift ayak koşularak da oyunda değişiklik yapılabilir).
24.6.12. Aletsiz Koşu Stafet Yarışları:
Oyuncular, eşit sayıda gruplara ayrılarak, sınır çizgisinin gerisinde arka ar¬kaya dizilirler. Her takımın birinci oyuncusu takımlardan eşit uzaklıktaki belirli bir hedefe kadar koşar veya engelin etrafından dolaşır, tekrar geri gelir ve ikinci koşucunun öne uzatılmış eline vurur. Sıranın diğer oyuncuları da aynı uzaklığı koşarlar. Bütün oyuncuları koşmuş ve tekrar eski düzenine gelmiş olan takım oyunu kazanarak puan alır (mesafelerde ve koşu türlerinde değişiklik yapılabilir ).
24.6.13. Salıngaç Stafet Oyunu:
Eşit sayıdaki takımlar iki gruba ayrılarak, sahanın dar kenarında çıkış çiz¬gisinin gerisine derin kolda karşılıklı yerleşirler.
Her grubun birinci oyuncusu hedefe koşar ve kendi takımının bekleyen, öndeki oyuncunun eline vurarak grubun arkasına geçer. Eline vurulan oyuncu aynı yolu koşar ve bekleyen arkadaşının eline vurmak suretiyle arkaya geçer. Bütün oyuncuları koşmuş ve eski durumuna gelmiş takım birinci olur.
24.6.14. Tünel Yarışı Oyunu:
Her grubun oyuncuları, arka arkaya derin kolda yerleşerek bacaklarını açıp tünel oluştururlar. En arkadaki oyuncu verilen başla komutuyla veya düdük se¬siyle bacaklar arasından arkadan öne doğru sürünerek geçer ve en önde yerleşir. En arkada kalan oyuncu aynı şekilde bacaklar arasından geçerek öne ilerler. Bütün oyuncuların tünelden geçmeleri ile oyun sonuçlanır.
24.6.15. Yengeç Koşusu Oyunu:
Gruplar derin kolda arka arkaya yerleşirler. Her grubun ilk oyuncusu, elle¬riyle önden kendi ayak bileklerini yakalar. Bu durumda gidebilecekleri kadar çabuk giderler. Fakat yengeçler gibi geri geri. Bu oyunda mesafenin biraz kısa olması gerekir. Hedefe ulaşılınca normal düz koşu ile grubun olduğu tarafa ko¬şulur ve hazır bekleyenin çıkış için eline vurularak komut verilir.
24.6.16. Tek Ayak Grupla Koşu:
Gruplar derin kolda arka arkaya yerleşirler.
Bu defa tüm grup aynı zamanda çıkış yapar. Her oyuncu öndekinin kaldı¬rılmış tek ayağını tutar, diğer elini aynı oyuncunun omuzuna koyar. Hedefe ka¬dar bu durum muhafaza edilir. Geriye geliş ya aynı tutuş şekliyle veya serbest bırakılıp düz koşu ile olur. Önce gelen ve ilk pozisyona geçen grup yarışı kaza¬nır.
24.6.17. Bayrak Koşusu
Koşu uzaklığı : 10 … 20m
Oyun gereçleri :Çıkış noktası olarak yüksek atlama dikmeleri; ayrıca ek hareket ödevleri için toplar, kasa bölümleri vb.
Oyun uygulaması: Her grubun ilk oyuncusu çıkış yapar, belirlenen uzaklı¬ğı koşarak geçer, bir sonraki oyuncuya vurur veya yanında taşıdığı herhangi bir nesneyi vererek grubun sonuncusu olarak yerini alır.
Bir grup son oyuncusu tekrar yerine geldiğinde (ya da çıkış noktasına ulaştığında) koşuyu bitirmiş demektir.
Düzenlemeler: Geri bayrak koşusu:Her grup bir çıkış noktasının arkası¬na geçer.Oyuncular dönüm noktasının etrafından koşarlar.
Sarkaç bayrak koşusu :Her grup iki bölüme ayrılır.
Bunlar koşu mesafesinin her iki ucundaki iki çıkış noktasının arkasında karşı karşıya dururlar.Her oyuncu karşı taraftaki noktaya doğru koşar.(şekil b)
24.6.18. Fırdöndü koşusu: 4 çıkış noktası bir kare oluşturur.
Her grup karenin içinde bir çıkış noktasının. arkasında durur.Oyuncular ka¬renin etrafı boyuncakoşar.(şekilc)
Değerlendirme: Her koşu için puan verilir:Son grup bir ,sondan bir önceki iki puan alır vs. Geçersiz bir koşu için grup puan almaz.
Çeşitlerneler: Hareket biçiminin değişimi (tek ayak üzerinde sıçrama; el¬ler ya da ayaklar üzerinde koşma; geri geri koşma vs.) ek hareket ödevlerinin uygulanması.(Bir eşin taşınması; toplan yuvarlama ve topa hızla çarpma; en¬gelleri aşma vb.) “isteyerek vurmalı üç top taşıma koşusu”;İki takımın üç sağlık topu taşıyarak geri geri bayrak koşusu.(şekil d)Yolda koşucular birbirlerine çar¬pabilirler.Top kaybeden hepsini tek başına toplamak zorundadır.
24.6.19. Çift Kovalamaca
Oyun Alanı : 10 … 20m x 20 … 30m
Oyun uygulaması: Yakalayıcılar çift oluşturarak elele tutuşurlar ve tek tek etrafta koşan koşucuları kovalarlar. (Şekil a)
Oyun Kuralı:Çift ellerini çözerse her iki oyuncu da artık kovalayamaz.
Değerlendirme: a) Bir yakalayıcı çifti oyuna başlar.Vurulan koşucular da aynı şekilde çift oluştururlar ve birlikte yakalarlar.-hangi koşucu sonuna kadar dayanır?
Her seferinde oyuncuların üçte biri ya da yarısı çiftler halinde bir yakalama takımı oluşturur.
Hangi takım diğer oyuncuların hepsini en kısa sürede vurur? (Vurulan oyuncular oyun alanının kenarına otururlar.) c) Belli bir sayıda yakalama çifti belirlenir.Her vurulan koşucu yakalayıcılardan birini çözer. Tüm oyunun içinde kim en az vuruşu alır?
Çeşitlemeler: Göreceli olarak küçük bir alanda yakalayıcılar kol kola girer¬ler ve bu sayede daha kısa uzanma mesafesine sahip olurlar.(Şekil b)
Her iki yakalayıcıdan sadece bir tanesi vurma hakkına sahiptir. (diğeri bir tanıtım işareti taşır.(örneğin elde bir top tutmak gibi)
24.6.20. Zincir Kovalamaca
Oyun Alanı: 15mx15m’den itibaren
Oyun uygulaması: Tüm yakalayıcılar elele tutuşurlar ve bir zincir oluş¬tururlar.Etrafta tek tek koşan koşucuları kovalarlar.
Oyun Kuralları: Sadece başlardaki her iki yakalayıcı serbest elleriyle ko¬şuculara vurabilirler. Zincir koparsa yakalama olmaz.
Değerlendirmeler: a) Yakalayıcılar oyuna başlar.Her vurulan oyuncu zincire katılır ve birlikte yakalar.-Hangi koşucu sonuna kadar dayanır?
• b) Her seferinde oyuncuların üçte biri ya da yarısı bir yakalama takımı oluşturur.-Hangi takım diğer oyuncuların hepsini en kısa sürede vurur?
Çeşitlemeler :Göreceli olarak küçük bir alanda koşucular zincirin arasın¬dan geçebilirler ya da zinciri yarabilirler.
Yakalayıcı zinciri her koşucuya vurmayıp onun etrafını çevirmelidir.
24.6.21. Anaç Tavuk ve Akbaba (Tavuk ve Atmaca)
Düzenleme :Oyuncular ardarda bir sıra oluşturur. Her biri önündekinin kal¬çasından tutar. En öndeki (Anaç tavuk) kollarını açar. Bir yakalayıcı (Akbaba) sıranın karşısında durur.
Oyun uygulaması: Akbaba Anaç tavuğunun etrafından arkasındaki bir oyuncuya ulaşmaya çalışır. Anaç tavuk onun geçmesine izin vermez ve koşar, arkasındaki civcivleri de onunla birlikte onu tutmadan koşarlar.
Değerlendirme :Akbaba eğer belli bir süre içerisinde (yaklaşık 30 saniye) bir civcive dokunur ya da sırayı bozarsa kazanmış demektir.
24.7.ALETLERLE STAFET YARIŞLARI
Giyinip-Soyunma Yarışı:
Gruplar arka arkaya derin kolda sıralanırlar.
Y önetici her grubun önüne tebeşirle daireler çizer ve bu iki daireden birine eşofman üstü, diğerine eşofman altı bırakır. Her grubun oyuncusu giderken, yo¬lu üzerindeki eşofmanı giyer, hedefin etrafından dolanır, dönerken çıkarak tek¬rar aynı yerine koyar ve koşup el vurma ile sıradaki arkadaşına çıkış komutu verir. Önce gelen takım puan alır.
Derin kol da dizilmiş her takımın ilk oyuncularında, kartondan yapılmış iki yuvarlak kapak vardır. Başla komutuyla oyuncu, kartonu önüne yerleştirir ve bir ayağıyla üzerine basar, ikinciyi öne koyar ve tekrar diğer ayağıyla üzerine basar, arkasında bulunan kartonu kaldırır öne yerleştirir ve üzerine basar. Aynı mesafe düz koşuyla veya aynı yürüyüşle tekrar kat edilir
24.8. İp Atlayarak Stafet Yarışı:
Gruplar derin kolda yerleşirler. Her grubun önünde iki oyuncu tarafından devamlı olarak ip çevrilir. Birinci oyuncu ipin altından değmeden geçer ve be- lirli uzaklığı koşarak geri gelir, ikinci oyuncunun eline vurarak sıranın arkasına geçer, ip atlamalarında istenilen değişiklik yapılabilir
24.9. Top Taşıyarak Yarış:
Öğrenciler derin kolda ve gruplar yan yana dizilirler. Her grubun ilk oyun¬cusunda kucakta taşınmak üzere iki sağlık topu vardır. Verilen komut üzerine ilk oyuncular kucaklarında sağlık topunu taşıyarak koşarlar, belirlenen hedeften dönüldükten sonra bekleyen arkadaşının kucağına topları aktarırlar.
Oyun bu şekilde grubun ilk durumuna dönmesine kadar devam eder. Oyun¬cu sayısı az ise iki-üç tur yaptırılır, birinci olan takım puan alır.
İstendiğinde top, ayakla da veya dört ayak vaziyetinde baş ile de sürülebilir
24.10. EI, Ayak veya Baş ile Top Sürme Yarışı:
Gruplar, derin kolda yan yana dizilir. Her grup oyuncusunun önünde bir sağlık topu vardır. Top tek elle yerde yuvarlanarak sürülür. Grubun önünde be¬lirtilen dönüş noktası alındıktan sonra çizginin gerisinde bekleyen ikinci oyun¬cuya verilir. Oyun, grubun ilk başlama pozisyonuna gelmesi ile sonuçlanır.
24.11. Koşmalı Tünel Topu:
Oyuncular, derin kolda ve gruplar yanyana dizilir. Her oyuncu kendi yerini taş, tebeşir veya sopa ile işaretler. Özellikle grupların baş ve sonunun kesin bir işaretle hatasız belirtilmesi gerekir.
Top oyuncuların açık bacaklar arasından yuvarlanarak hareket eder, son oyuncu topu yakalar koşarak arkadaki ve öndeki işaretlerin etrafından dolana¬rak birinci oyuncunun önüne gelir ve topu açık bacaklar arasındaki tünelden yu¬varlar. Bu arada tüm oyuncular birer geri
gitmişlerdir. Her oyuncu bir kere ko¬şar ve en sonunda herkes kendi eski yerine gelir. Başlangıç durumuna ilk gelen grup oyunu kazanır.
24.12. Baş Üzerinden Pas ve Tünelden Geçiş:
Oyuncular, bacaklar açık vaziyette derin kolda yerleşir ve gruplar yan ya¬nadır
Birinci oyuncu ile son oyuncunun bulunduğu yer çizgi ile tespit edilir.
Elinde bir top olan birinci oyuncu topu baş üzerinden geriye iletir. (top atılmaz elden ele aktarılır). Sondaki oyuncu topu alır ve topuyla beraber arkadan öne doğru bacaklar arasından emekleyerek geçer, birincinin yerini alır ve baş üze¬rinden topu arkaya iletir. Grup geriye kayar. Böylece oyuncunun tekrar öne gel¬mesiyle oyun sonuçlanır. Son oyuncusu önce gelen grup oyunu kazanır.
24.13. Mekik Oyunu:
Oyuncular, derin kolda, bacaklar uzun oturuş vaziyetindedir. Yöneticinin verdiği komut ile grubun birinci ve son oyuncusu hariç diğerleri, başın gerisine yere değinceye kadar geriye yuvarlanırlar. Birinci oyuncu sağlık topunu oyun¬cuların kalçalarının altından yuvarlar. Son oyuncu topu yakalar ve “doğru” ko¬mutunu vererek öne koşar. Oyuncular doğrulurlar. “Yat” komutu ile beraber to¬pu yuvarlar. Oyun böylece birinci oyuncunun başa gelmesine kadar devam eder. Önce gelen ve kazanan takım puan alır.
• TOP ATMA,
TOP TUTMA VE TOP VURMA OYUNLARI
25.1.Dairede Dıştan Top Yakalama:
Oyuncular, yüzleri içe dönük 1-2 metre aralıklı bir daire oluşturur. Grupta elden ele verilen bir top vardır.
Bu topu takip eden ve yakalamaya çalışan, daire dışında bir oyuncu (ebe) bulunur. Top istendiği yöne, sağa veya sola yandaki oyuncuya pas verilerek ile¬tilir. Ebe topu yakaladığında, topa en son eli değen oyuncu ebe olur.
 Top İle Topu Takip Oyunu:
Büyükçe bir dairede oyuncular, tek çift sayarak iki gruba ayrılırlar. Tüm tekler, aynı grubu, çifti er ise ikinci grubu oluştururlar. Oyunda iki top hazır va¬ziyettedir. Topun teki, teklerdeki grubun bir oyuncusunda, diğeri ile ise karşıda¬ki çiftlerden birindedir. Verilen komutla takip başlar. Toplar aynı yönde ve birer oyuncu atlatılarak diğer kendi oyuncusuna acele verilir.
Bu oyunun amacı, çabuk pas verip diğer grubun pasını yakalayıp geçmek¬tir. Bu başarılırsa bir puan kazanılır.
25.3.Şato Topu Oyunu:
Oyuncular, yüzleri içe dönük daire oluştururlar. Dairenin ortasında ise cim¬nastik sopalarından şekilde görüldüğü gibi şato kurulur. Şato üzerine şapka V.s konur. Dairedeki oyuncular, içi boş top ile şatoyu devirmeye çalışırken, ortada¬ki oyuncu da elleri ve ayaklarıyla topları karşılayarak şatoyu savunur,
Oyunculardan biri kaleyi devirme işini başarırsa yer değişilir. Kale bekçisi dışarı çıkar.
Dışardaki oyuncu kale bekçisi olarak içeri girer.
2,5.4.Kule Topu Oyunu:
Eşit sayıda ve denk kuvvette iki oyuncu grubu, ortadan 10-15 m. uzaklıkta bir çizgi üzerinde geniş kolda dizilirler. Grupların ortasında şekildeki gibi bir yüksekliğin üzerine sağlık topu konur. Her takım başlangıçta eşit sayıda içi boş topa sahiptir. Komutla beraber iki taraf oyuncuları, hep beraber isabetli atış ya¬parak topu kuleden (kasadan) düşürmeye çalışırlar. Topu karşı tarafın sahasına düşüren grup puan alır.



Spor ve Tarihsel Kökeni

Spor







Belirli ölçüde fiziksel güç ve beceri gerektiren yarışmalı ve eğlenceli etkinlikler. Önceleri spor kavramı, boş zamanları değerlendirmeye yönelik balıkçılık, avcılık ve atıcılık gibi açık hava etkinliklerini, belirlenmiş kurallara göre bireyler ya da takımlar arasında yapılan düzenli atletik yarışmalardan ayırmak için kullanılırdı.
 Sporun ne zaman başladığını belirlemek olanaksızdır. Çocukların kendiliğinden yarışmadıkları ya da güreşmedikleri bir oyun bulmak zordur. Ama yetişkinler arasında, fiziksel yanşmaya dayanan ve kendi başına bir amaç taşıyan karşılaşmaların ortaya çıkışı sporun başlangıcı olarak kabul edilebilir.
Tarihöncesinde avcıların avlanmaya bir spor olarak bakıp bakmadıkları bilinmemektedir. Ancak antik toplumlarda avcılık becerisinin bir soyluluk ölçüsü sayıldığı kesindir. Arkeolojik bulgular eskiden Çin’ de top oyununun yaygın olduğunu ortaya koymaktadır. Ama bunlar da bir spor karşılaşmasından çok bir eğlence ve beden eğitimi niteliğindedir.
Spor Eski Mısır’da oldukça yaygındı. Firavunlar avda yeteneklerini göstermeye çalışır, güçlerini sınadıkları ok atma gösterileri yaparlardı. Ayrıca zıplama, güreş, top oyunları ve sopa dövüşleri de ilgi gören sporlardı.
Girit’te genç kız ve erkekler akrobatik yeteneklerini boğalara karşı sınarlardı. Bunun bir spor mu, yoksa dinsel bir tören mi olduğu açıklık kazanmamıştır. Sporun modern toplumdan önce en belirgin olarak ortaya çıktığı yer ise Yunanistan’dır. Homeros’un Ziyada'sının 23. kitabında Patroklos’ un ölümü üzerine cenaze oyunları biçiminde yapılan sporlardan söz edilir. Odysseid' da anlatılan oyunlar ise sportif amaçlar taşıyan dindışı karşılaşmalardır. Eski Yunan kültürü hem dinsel, hem de dindışı sporları içerir.
 Sporla dinsel törenlerin birleştiği en ünlü düzenleme, İÖ 776’da yapıldığı saptanan, ama çok daha önce başladığı sanılan Olimpiyat Oyunları’dır. Zeus onuruna Olympia’da düzenlenen bu oyunlardan başka Apollon adına Delphoi’de ve ayrıca Korinthos ile Nemeia’da da oyunlar düzenleniyordu. Bu dört düzenlemeye periodos denirdi. Bu yarışmalarda başarılı olan atletler şiirlere konu olur, heykelleri dikilir ve maddi olarak ödüllendirilirdi. Her kentin, gymnos adı verilen çıplak atletlerin çalıştığı bir gymnasioh’u vardı. Militarist Sparta dışında Yunanlı kadınlar Olimpiyat Oyun- ları’na katılamaz, Demeter’in rahibeleri dışında izleyici olarak da bulunamazlardı. İS 2. yüzyıl gezgini Pausanias’ın yazdığı, Hera adına düzenlenen kadın yarışlarının pek bir önemi yoktu.
 Araba yarışlarının en tutulan spor olduğu Eski Roma ve Bizans dönemlerinde spor daha çok savaşa hazırlıklı olma bağlamında ele alınıyordu. Koşu ve disk atmadan çok boks, güreş, mızrak atma sporlarına önem veriliyordu. Eski Yunan oyunlarına ilgi daha çok Hadrianus döneminde (İS 117- 138) başladı.
Roma’da Circus Maximus’ta yapılan araba yarışları 250 bin kadar izleyici çekiyordu. Yunan stadyumlarından geliştirilen circus ya da hipodromlarda yapılan araba yarışlarında, ekipler “maviler”, “yeşiller” gibi takımlar oluşturur ve kazandıkları yarışların kayıtları bugünkü rekorlar gibi tutulurdu.
Gladyatör dövüşleri ise İÖ 264'te Etrüsk cenaze oyunlarından geliştirilmişti. Araba yarışlarının dörtte biri kadar izleyici çeken bu karşılaşmalar, insanın insanla dövüştüğü munera ve insanın hayvanla dövüştüğü \enationes olarak ikiye ayrılırdı. Özgür insanların da katıldığı dövüşlerde, Neron yönetimi sırasında İS 63'te kadınlar da yer almaya başladı. Gladyatör dövüşleri Hıristiyanların tepkisi üzerine İS 5. yüzyıl başlarında ortadan kalktı.
 Ortaçağda spor daha az düzenli yapılıyordu. Panayırlar ve mevsimlik şenliklerde erkekler kayaları ya da tahıl çuvallarını kaldırma yarışmaları yapar, kadınlar ise koşardı. Köylülerin en gözde sporu bekâr erkeklerin evli erkeklerle ya da bir köyün başka bir köyle karşılaştığı ve her türlü hareketin serbest olduğu bir tür top oyunuydu.
Ortaçağın ve Rönesans’ın kentlileri ise ok atma yarışlarıyla eğlenirlerdi. Bu yarışları izleyen daha alt kesimden insanlar arasında koşu, sıçrama ve güreş karşılaşmalarına da rastlanırdı.
Soyluların gözde sporları, avcılığın yanı sıra şövalyelerin katıldığı turnuvalardı. Şövalyelerin at üzerinde kargılarıyla rakiplerini devirmeye çalıştıkları bu turnuvalar aynı zamanda savaşma yeteneklerini gösterdikleri bir alandı. Kazananlar ödülün yanı sıra yeniklerden fidye alırdı. 12. ve 16. yüzyıllar arasında öteki dövüş biçimlerinin de uygulanmasıyla, bu turnuvalar oldukça kanlı bir biçim aldı.
Rönesans’la birlikte spor bütünüyle dindışı bir etkinlik oldu. Hümanistlerin sporu bir beden eğitimi aracı olarak görmeleri, yanşma yanını gölgeledi. 15. ve 16. yüzyıllarda, sporda uyumlu hareketler ve estetik öne çıktı. Atların yetiştirilmesinde hız ve dayanıklılıktan çok zarif hareketlere önem verilmeye başladı. Eskrim bile bir sanat biçimi olarak ele alındı. Floransa’da oynanan ve bugünkü futbola benzeyen calcio (tekme) oyuncuların zarif hareketleri açısından değerlendirildi.
Bugünkü biçimiyle spor ilk kez 17. yüzyılda, Ingiltere’de görüldü. Restorasyon döneminde ve 18. yüzyılda kriket örgütlü biçimde yayıldı. Değişik güçteki sporcuların aynı yarışta yer almalarını engellemek için yaşa ve ağırlığa göre kategoriler oluşturuldu. Yaygınlaşan bir başka spor da 1867’de kuralları yeniden düzenlenen bokstu.
18. ve 19. yüzyıllarda çok farklı spor dalları gelişti; kuralları standartlaştırmak amacıyla birçok ulusal örgüt kuruldu. Gelişen kentler ve kent mahalleleri arasında rasgele yapılan karşılaşmaları düzene koymak için ligler oluşturuldu.
İngiltere’de Futbol Birliği (FA) 1863’te kuruldu, bunu 1880’de Amatör Atletizm Birliği’nin (AAA) kuruluşu izledi. Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) ise 1894’te kuruldu ve iki yıl sonra ilk modern Olimpiyat Oyunları yapıldı. Modern sporlar özellikle İngiltere ve ABD’den dünyaya yayıldı. Emperyalizm çağında ise Avrupa ülkeleri ve ABD, Afrika'nın ve Asya ülkelerinin bir bölümünün geleneksel sporlarını bastırarak buralara modern sporları soktular.
Modem sporlara geçişin ardında kusursuzluğu arayan Sanayi Devrimi yatıyordu. En üst dereceye ulaşma tutkusu “rekor” kavramını ortaya çıkardı. Spor, 20. yüzyıl toplumunun temel değerleri olan laikliği, usçuluğu, uzmanlaşmayı, bürokrasiyi, ölçme ve derecelendirmeyi yansıtır oldu. Birçok düşünür ve toplumbilimci modern sporu sanayi kapitalizminin bir ürünü olarak kabul etti. Kapitalizm televizyon ve öteki iletişim araçlarını da kullanarak sporu pazarlanabilen bir mal haline getirdi. Boş zamanların artması da spor izleyicilerinin ve tüketicilerinin sayısının görülmemiş ölçüde çoğalmasına yol açtı.
Modern sporlar İngiltere’de ortaya çıkarken, modern beden eğitimi 18. yüzyıl sonuyla 19. yüzyıl başında Almanya’da ve İskandinav ülkelerinde gelişti. Ama jimnastik, bir yarışma biçimini alana değin uluslararası ilgi görmedi. Sporun ticarileşmesi karşısında amatörlük kavramı ortaya atıldı ve Olimpiyat Oyunları’na spordan gelir elde etmeyen amatör oyuncuların katılması kararlaştırıldı. Ama en iyi dereceye ulaşma çabası geniş bir yatırım ve yoğun bir çalışma gerektirdiğinden, başka bir işle uğraşmayıp büyük paralar kazanan “amatör” atletler ortaya çıktı. Amatörlük ve profesyonellik arasındaki ayrım 20. yüzyıl sonunda spor dünyasındaki en önemli tartışma konusuydu.


EĞİTSEL OYUNLAR



Eğitsel Oyunlar Video Örneğidir.

OYUN VE ÇOCUK

Oyun çocukların hareket ihtiyacını karşıladığı bir metotdur.Çocuk, oynarken iki şeyin etkisindedir.Birincisi; içinde bulunduğu aile doğal ve kültürel çevre; ikincisi genetik olarak taşıdığı zeka, algılama, yorumlama, yaratma ve sosyal reaksiyon özellikleridir.Oyun çocuğu tanımada ve tahlil etmede en iyi metotdur. Freud ve Piaget oyunu, çocuğun aklına açılan bir pencere olarak değerlendirirler. Yani çocuğun içinde bulunduğu ruhsal durum dinamikleri, zeka yapısı, sosyal olayları değerlendirmedeki tutarlı durumu oyuna yansır ve oyun içerisinde bunları gözlemek ve incelemek mümkündür. Çocuğun gelişmesini ve şekillenmesini etkileyen şeylerin başında oyun gelir. Çocuk; kavramları, cisimleri, toplumsal kuralları, haklarını ve mücadele etmeyi oyun içerisinde önce algılar, sonra anlar, daha sonra da öğrenir ve geliştirir.Oyun, türlerine göre farklı etkilerde önem taşımakla birlikte genel etkileri ; fiziksel gelişim ve sağlık, sosyal gelişim, psikolojik ve duygusal gelişim ve zeka gelişimi üzerine olumlu etkiler gösterir.
24.2.EĞİTİMDE OYUNUN KULLANILMASI
Eğitim ve öğretim sırasında, dikkati dağıtmadan uzun süre muhafaza edebilmek çok zordur.Bu da algılama ve öğrenmeyi (özellikle ilköğretimdeki çocuklarda ) engelleyebilmektedir. Oyunla öğrenmenin faydalarından biri de dikkati yoğunlaştırabilmedir. Oyunlar, öğrencileri pasif durumdan aktif duruma geçirmeleri nedeniyle dikkati, diğer öğrenme tekniklerine göre daha fazla sağlar.
Eğitimcinin amacına ulaşabilmesi için; bireyin kapasitesini anlayabilmeli ve verilmek istenen şeylerin ne derece alınabildiğini gözlemleyebilmelidir.Böylece çocuğun, hataları, zayıf yönleri, buluşları, yetenekleri ve eğilimleri ile çocuğun gerçek kişililiğini gözlemek mümkün olur.
Dolayısıyla eğitimci, çocuğun kapasitesini anlayabilecek, verilmek istenenlerin, ne kadarının alınabildiğini değerlendirebilecektir.
Oyun, bir eğitim aracı olup, temel eğitimin bütün dallarında ve beden eğitimi ve sporda, hem öğretim metodu, hemde öğretim aracıdır. Temel eğitimde birey düşünerek değil, deneyimlerine göre öğrenmeyi gerçekleştirir. Oyunla öğretimde, öğretmen hakim veya juri üyesi konumundan uzaklaşmış olmalıdır. Öğretmenin hakim rolü öğrencileri korkutmakta, çekimser veya isyankar yapmakta, bu da disiplin suçlarını artırmaktadır. Oyunla eğitim, öğrenciye kazanma ve kaybetme anındaki hareketlerini görmelerini ve değerlendirmelerini kazandırır. Oyunla eğitim sonucunda, öğrenilen daha iyi hafızada kalır, mukayeseli düşünme,karar verme ustalığı gelişir ve davranışları olumlu yönde etkiler.
24.3.BEDEN EĞİTİMİ DERSİNDE EĞİTSEL OYUN
Oyun, zevk ve yarışma duygusundan yararlanılarak, oyuna katılanların fiziksel ve zihinsel yeteneklerini geliştirmek ve sağlıklı bir yapıya kavuşturmak eğitsel oyunların en büyük yararları arasındadır.Küçük yaştaki çocuklar için, beden eğitimi derslerinin kurallara dayalı yapılması çocuk açısından sıkıcıdır.Oyunla eğitim çalışmaları yapıldığında hem zevkli hem de daha uzun süreli çalışmak ve katılımı artırmak mümkündür.Oyunun havasına giren çocuk, ne beden eğitimi dersi yaptığının farkına varır ne de fiziksel yorgunluğunun farkına varır.Böylece onlar oyun oynarken fiziksel ve zihinsel yetenekleri de geliştirilmiş olur.
24.4. EĞİTSEL OYUNUN ÖĞRETİMİ
Oyunun öğretimi kurallarına uygun olduğunda, oyun içerisindeki karışıklıklar, bilinmezlikler ve oyunu kavranılmasından doğabilecek problemler, başlangıçta önlenmiş olur.Oyunun öğretimi, oyunu amacına ve karakterine göre bazı ufak tefek değişiklikler gösterebilir.Bir oyun öğretilirken şu hususlara dikkat edilmelidir.

o Oyun planı hazırlanmalıdır.
o Oyun öğretilmeye başlamadan önce iyice öğrenilmelidir.
o Oyun tanıtılmadan önce oyun meteryalleri hazırlanmalı ve oyun öğretilirken kullanılacak araç-gereç tanıtılmalıdır.
o Öğretilecek oyunu rahatça öğrenebilmeleri için, öğrenciler, çok resmi olmamakla birlikte bir düzene sokulmalıdır.
o Oyunun adı ve kuralları, anlaşılır bir dille anlatılmalı,oyun ilerledikçe uygulanacak kurallar başlangıçta değil, yeri geldiğinde açıklanmalıdır.
o Oyun tanıtıldıktan sonra ‘’anlaşılmayan husus varmı’’ sorusu sorulmalıdır.
o Oyunda avantaj sağlayan hususlar belirtilmelidir.
o Oyunu başlatan ve durduran işaretin ‘’düdüğün’’önemi anlatılmalıdır.
o Oyunun yapısına göre, varsa grup liderlerinin veya ebenin görevleri açıklanmalıdır.
o Oyun öğretiminde mutlaka deneme yapılmalıdır.
o Başlangıç olarak kolay oyunlar tercih edilmelidir.
Oyunun başarılı yönetiminin, istenen amaca ulaşmanın ve oyundan maksimal seviyede verim alınmasının ilk şartı, iyi bir oyun öğretimidir.
24.5. EĞİTSEL OYUNUN YÖNETİLMESİ
Bir oyunda istenilen başarının ve verimin elde edilebilmesi için, iyi bir öğretimden sonra, aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir.
Oyunun özelliğine göre ebe veya gurup lideri seçilmeli, herkese sıra gelmesi için ebe veya liderler sık sık değiştirilmelidir.
Oyunda gruplar veya çiftler oluşturulurken fiziki güç olarak denklik sağlanmalıdır.
Oyunun yapısına ve amacına göre uygun dizilişler oluşturulmalıdır.
Oyuna bilenlerle başlanılması, oyunun daha iyi kavranabilmesini sağlar.
Grupların ayırt edilebilmesi için, değişik forma veya kurdelalar kullanılmalıdır.
Oyunda kural dışı davranışlara göz yumulmamalı ve kuralları ihlal edenler cezalandırılmalıdır.
Oyunda cezanın yanında ödül de olmalıdır; en iyi ödül alkıştır.
Bazı durumlarda oyunu yöneten kişi de oyuna katılmalıdır çünkü, çocuklar bundan büyük zevk alır.
Oyun kendi kendine sona ermemeli, ilgi düşüklüğü görüldüğü anda, ya oyunda değişiklik yapılmalı ya da oyun değiştirilmelidir.
Oyuncuların takım arkadaşlarına teşvik amacıyla yaptıkları bağrışmalar ve gülüşmeler engellenmelidir.
Çok fazla rekabetten kaçınılmalıdır.
Oyunda, mümkünse , eleme yönteminden kaçınılmalıdır.Kaybeden veya hata yapan oyunculara ceza puanı verilerek oyuna devam etmeleri sağlanmalıdır.
Kaybeden gruba veya oyuncuya cesaret verilmeli ama taraf olunmamalıdır.Oyuncu kaybetmeyi kabullenmeli fakat, kolay kaybetmemelidir.
Hiçbir çocuğun zavallı duruma düşmesine izin verilmemelidir.
Oyunda mutlaka eleme yapılması gerekiyorsa, bir kişi değil birkaç kişi kalıncaya kadar devam edilmeli, kalan oyuncular başarılı sayılmalıdır.
Oyuncu sayısı fazla ise, oyuncular dönüşümlü olarak oyuna katılmalıdır.
Oyun yönetiminde en önemli prensiplerden biri de emniyettir.Kayma ve düşmeleri engellemek için çocuklar uyarılmalı ve zemin oyuna uygun olmalı. Çarpışmaları engellemek için oyuncuların sağda-soldan geçişleri düzenlenmelidir.Oyun alanında, çocukların emniyetini bertaraf edecek olumsuzluklar ortadan kaldırılmalıdır.


5 Aralık 2018 Çarşamba

Hareket Eğitimi

MOTOR BECERİLER


İLKÖĞRETİM ÇOCUKLARINDA BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ETKİNLİKLERİNİN MOTOR BECERİ VE YETENEKLER ÜZERİNE ETKİSİ

İlköğretim kurumlarında uygulanabilecek olan beden eğitimi ve spor etkinlikleri, çocukların motor beceri ve yeteneklerinin geliştirilebilmesi, olumlu davranışların kazandırılabilmesi, yetişkinlik dönemlerinde sporu alışkanlık haline getirip, aksatmadan sürdürebilmeleri ve sağlıklı olabilmeleri yönünden önemlidir. Bu araştırmada, etkinliklere düzenli katılan, ilköğretim 4. ve 5. sınıf (10-11 yaş) öğrencileri, 10 kız - 10 erkek, toplam 20 öğrenci (n-20), etkinliklere katılmayan 11 kız 9 erkek, toplam 20 öğrenci (n-20) EUROFİTTest Bataryası (denge, disklere dokunma, esneklik, durarak uzun atlama, 30 sn.mekik hareketi, barfikste asılma, 10x5 m mekik koşu, 20 m. mekik dayanıklılık koşusu) ile öğretim yılı başında (Eylül 1995) ve yarı yıl sonunda (Aralık 1995) değerlendirilmişlerdir. İstatistiksel olarak verilerin analizinde; yüzde (%) dağılımları alınmış, korelasyon ve t testleri uygulanmıştır. Etkinliklere katılan grup ile katılmayan grubun karşılaştırılması yapılmış ve şu sonuçlara ulaşılmıştır: Beden eğitimi ve spor etkinliklerine katılan grubun, katılmayan gruba göre motor beceri ve yeteneklerinde belirgin gelişmeler görülmüştür. Denge, İstatistiksel olarak .05, disklere vuruş, esneklik, durarak uzun atlama, 30 sn. mekik hareketi, barfikste asılma, 10x5 m. mekik koşu, 20 m. mekik dayanıklılık koşusu .01 düzeyinde anlamlı bulunmuştur.




Açıkada C. ve E. Ergen. Bilim ve Spor. Ankara: Tek Ofset, 1990.
Akgün, N. Egzersiz Fizyolojisi. İzmir: Ege Üniversitesi Yayını, 1986.
Akgün, N., Ergen, E., Ertat, A., işleğen, Ç., Çolakoğlu, H., Emlek, Y, Barın, E., ve M. Yazıcıoğlu "11-17 Yaşları Arasındaki Çocuklarda Kordiorespiratuar ve Motorsal Fiziksel Uyum Değerleri ve Çeşitli Vücut Ölçümleriyle İlgili Preliminer Sonuçlar." I.Milli Spor Hekimliği Kongresi. İzmir. 22-23 Eylül 1986.
Akgün, N., işleğen, Ç., Ertat, A. Ergen, E, Çolakoğlu, H. ve Y. Emlek. "Eurofit Test Results of Children in the Western Part of Turkey." VI th European Research Seminar, izmir: 1990.

Astrand, P.O. Health and Fitness. New York: Barron's Woodburry, 1977.

EN

THE EFFECTS OF PHYSICAL EDUCATION AND SPORT ACTIVITIES ON MOTOR ABILITY AND SKILL DEVELOPMENT OF THE FOURTH AND FIFTH-GRADE STUDENTS IN ELEMENTARY SCHOOLS
The physical education and sport activities which can be applied in elementary schools are important because of being useful for developing the motor abilities and skills, having the positive behavious and forming the habit of sport and keeping up it To identify the effects of physical education and sport activities on the motor abilities and skills of the students, 10 boys-10 girls total 20 children (n=20) who are fourth and fifth grade (10-11 aged) students and participated to the activities, 11 girls and 9 boys total 20 children (n=20) who did no participate to the activities were appraised using EUROFIT TEST BATTERY (balance, plate taping, flexibility, standing broad jump, sit uffor30 seconds, arm-pull, 10x5 meters shuttle run, 20 meters shuttle run to measure durability) at the beginning (September 1995) and at the end of the semester (December 1995). The data were analysed frequency, t-test and correlation analysis. The group which participated to the activities was compared to the group which didn't participate to the activities and the following results were found: It is seen that there are evident developments in motor abilities and skills of the group which participate to the activities. Balance .05; plate tapping, flexibility, standing broad jump, sit up for 30 seconds, arm-pull, 10x5 meters shuttle run, 20 meters shuttle run to measure the durability are meaningful at the level of .01.
REFERENCES

Açıkada C. ve E. Ergen. Bilim ve Spor. Ankara: Tek Ofset, 1990.
Akgün, N. Egzersiz Fizyolojisi. İzmir: Ege Üniversitesi Yayını, 1986.
Akgün, N., Ergen, E., Ertat, A., işleğen, Ç., Çolakoğlu, H., Emlek, Y, Barın, E., ve M. Yazıcıoğlu "11-17 Yaşları Arasındaki Çocuklarda Kordiorespiratuar ve Motorsal Fiziksel Uyum Değerleri ve Çeşitli Vücut Ölçümleriyle İlgili Preliminer Sonuçlar." I.Milli Spor Hekimliği Kongresi. İzmir. 22-23 Eylül 1986.
Akgün, N., işleğen, Ç., Ertat, A. Ergen, E, Çolakoğlu, H. ve Y. Emlek. "Eurofit Test Results of Children in the Western Part of Turkey." VI th European Research Seminar, izmir: 1990.
Astrand, P.O. Health and Fitness. New York: Barron's Woodburry, 1977